Doğduğumuz andan bugüne kadar başımıza gelen şeyler, genetik yapımız, ailemiz, çevremiz , içinde bulunduğumuz birçok şey bizi etkiliyor. Hiçbirimiz bundan muaf değiliz maalesef. Kimse her zaman her yerde sakın değil kimse her an her yerde kaygılı değil. Duruma, yere, olaylara, becerilerimize ve birçok şeye bağlı olarak bu halimiz değişebiliyor. Geçmişte çok kaygılı hissettiğim çok zaman oldu, şuan değil belki yarın yine olabilir. Bunlar geçici ve öğrenilebilen şeyler aynı zamanda. Kimisi de geçmişte çok huzurlu ve dingin hissederken şimdi hissetmiyor olabilir. Biri bir diğerinden üstün olmayan haller bunlar. Bugün kısa bir mola vermek için bir öneri sunayım isterseniz alın, isterseniz bakıp geçin.
Hayat kendi döngüsünde yeterince hareketli ve o kadar çok şey oluyor ki bizim birebir hayatımızda olmayan birçok şeyle de ister istemez temasımız oluyor. Bunu engellemek, ortadan kaldırmak mümkün değil, belki de mümkün olmaması insan olmanın temeli. Ancak mola verebiliriz. Kenara çekilebilir kendi kendimize kalabiliriz. Bazen ortalık darma dağınikken kendinize bir kahve yapmak ya da sevdiğiniz başka içecekler hazırlamak… Bazen size iyi gelen bir çiçeğe bakmak, bazen hiç birşey yapmamak( bu en zoru)… Sizi yanındayken hafif hissettiren dostlarınızla sohbet etmek… Hareket etmek… Zihninizde dönüp duran yapılacaklar listesini bir yere not edip tekrar kendinize bakmak, içinize bakmak…
Başlık durmayı öğreniyorumken neden hareket etmek. Çelişkili gibi görünse de aslında değil. Bazen koltukta oturursunuz ancak ruhunuz, zihnimiz bambaşka yerlerdedir. Dalar gidersiniz. İşte bu durum da çok fazla zihinsel hareket halidir. Böyle bir durumda mümkünse ayakkabıları giyip yürümek, dans etmek, kendini odaklayarak bir yeri süpürmek bedeni harekete geçirerek hareket halindeki zihni şimdiye getirir. Bazı insanlar bunu yapmada daha önceden bilgi edinmiş olabilirler ancak bu doğuştan gelen genetik bir özellik değildir; aksine yaşayarak tecrübe edilen şeylerdir. Hayatınızın ne kadar güzel ya da sıkıntılı olmasının ruh halimiz uzerinde birebir etkisi yoktur. Hayat çok berbat olup siz yürümeye devam ediyor olabilirsiniz dengeli ve huzurlu bir şekilde. Bazen danışmanlarım diyor ki evde sizinle konuşuyorum zihnimden. Siz olsanız ne derdiniz diye o konuyu muhakeme ediyorum. Birilerinin zihninde bir yerde olmak çok kıymetli. Benim de zihnimde fikir danıştığım kişiler hep oldu, güç aldığım, yoluma devam etmeme vesile olan.
Eviniz çok kalabalık olabilir, çalıştığınız yer çok gürültülü olabilir, eminim kenara çekilip kendinizi yarım saat soyutluyacağınız bir yer bulabilirsiniz. Oraya gidin, zihninizde yer tutanları yazın. Bugüne ait birşey de olabilir geçmişte kalan, geleceğe dair de. Yeterki yazın. Sonra kağıdı kaldırın, şöyle bir nefes alın, o kahveyi güzelce için. Tadına bakarak. Ben çayı tek içemiyorum yanına mutlaka güzel bir eşlikçi olmalı yenen cinsten😁 Ya da başka bir şey bulun. O zaman hayat biraz da olsa beklicek, bulaşıklar da. Sonra mola bitiminde sizde farklı bir enerji olacak. O yüzden durmayı öğrenmemiz gerekiyor. Hep yürümeyi koşmayı öğrenmemiz beklendi, o yüzden bu konuda geriyiz. Durmayı , mola vermeyi ertelemeyle, tembellikle karıştırmamak için şunu belirteyim. Yaşamınızın size getirdiği sorumlulukları yapmaya devam ederken biraz soluklanmak, güç toplamak benimkisi. Umarım birilerine iyi gelir 💚💜