Büyüklerin her şeyi çözebileceğine inanan çocuklar için!

Bir ev düşünün içinde herkesin her şeyi yapabildiği, kuralların, ahlakın, iyiliğe dair çoğu şeyin o kapının dışında kaldığı. O eve doğmuş çocukları düşünün, onları dünyaya getiren kişilerin doğru olduğuna inanırlar, ne yapıyorlarsa bir bildikleri var derler, canları yakılsa bile anne babaya öfke duymazlar, o öfkeyi yiyerek, kendilerini keserek vb. şekilde kendi bedenlerine yansıtırlar ya da güçlerinin yettiği diğer çocuklara.  O çocuklar iyinin ne olduğunu bilemez, doğrunun ne olduğunu da. Bir şekilde bir şeylerin yanlış olduğunu hissederler, ama güçleri yetmez çözmeye. Ailenin dışından bir büyüğün gelip onların sorununu çözebileceğine inanırlar.  Bu inançlarında haklıdırlar, bir büyük gelip onların o çaresizliğine çözüm getirebilir. Çoğu zaman istisnalar hariç o büyük hiç gelmez, o çocuklar çoğu zaman eğer hayatta kalmayı başarabilirlerse kendi kendilerini kurtarırlar. Çok mu karamsar geldi, bana ise çok tanıdık.

Şimdi gelelim günümüze, herkes paylaşıyor, sesini çıkarmaya çalışıyor bir yerdeki çaresiz çocuklar için. Oradaki çocuklar da inanıyor bir büyüğün gelip onları kurtaracağına. Ama ne bir büyük geliyor onları kurtarmaya, ne de sesini çıkarıyor. Savaş oluyor, çocuklar öldürülüyor, yaşayanlar ise ölüden beter oluyor, üzerinde bir sürü çaresizlikle. Onların sesini hiçbir büyük (!) duymuyor, bir araya gelip sorunu çözelim demiyor. Kendi çıkarları söz konusu olduğu müddetçe işi Allah’a bırakmakta sakınca görmüyor.

Ha bir evde istismara maruz kalan küçük çocukları kurtarmak olsun ha bir ülkede başka bir ülkenin şiddetine maruz kalan insanları kurtarmak olsun döngü hiç değişmiyor. Sanırım o çocukların büyüyüp kendi sorunlarını çözmesini bekliyorlar her zaman olduğu gibi. Hiçbir çocuk kendi hayatının ipini eline alacak kudrete sahip değildir, savaşta öldürülen hiçbir halk da bu güce sahip değildir, diğer ülke büyüklerinin ortaya çıkıp bu duruma el atmalarına  kadar. Olay ortada, sorumluluk alması gerekenler de, görmek istemeyenin gözüne neyi sokarsak sokalım görmek istememeye devam edecek, ben göze bir şey sokma sorumluluğumu yerine getiriyorum. Her gün oradaki çocuklara dua ediyorum, kendi içimdeki çaresiz çocuğun sesiyle. Belki birilerinin sesiyle birleşir bir yankı uyandırır. Kimseye bela okumuyorum, biliyorum ki görmek istemeyenler görmek istemediklerini görmeden gidemeyecekler. Büyük olmanın hakkını veren , oturduğu koltuğun gerektirdiği tüm sorumlulukları yerine getiren büyüklerin sesimizi duyması niyetiyle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!