Son zamanlarda okuduğum, insanı derinden etkileyen bir kitap. Kurgudan ziyade bir otobiyografi olması ayrıca etkileyici. Yaşadıklarını yazan bir yetişkinin çocukluk dönemine gidip çocuksu bakışıyla yaşadıklarını anlatması, o duygularının hala o zamanki halini koruması kitabı daha da özel kılıyor.
Babasının ölümü bir erkek çocuk için ciddi bir rol model kaybı, onun arkasından annesinin onu terk edip anneanne ve dedesine bırakıp gitmesi ve dedesinin eğitim aracı olarak dayağı bolca kullanması, çocuğun bu şiddetten ilk başta rahatsız olup sonra onu çok sıradan bir şeymiş gibi kabul etmesi…
Beni en çok etkileyen kısım da annesine karşı yaşadığı ikili duygulardı. Hem kızgın hem seviyor, annesinden ayrılmak istemiyor annesinin canını yakıyor… Bir çocuğun okulda yaşadığı dışlanmalar, akran zorbalığı, ufak çaplı hırsızlık yapan bir çeteye girişi, o grupta kendisini nasıl değerli hissettiği.
Sadece bir edebi eser olarak değil bir çocukta travmaların ileriki süreçte nasıl da problem davranışlara yol açabileceğini anlamak açısından okunması gereken bir kitap. İyi okumalar…