Bu filmi hayata dair umudu hissetmek niyetiyle izlemeye başladım. Konu olarak aile içi cinsel istismardan alkol bağımlılığına uzanan travmatik yaşantıların olduğu ancak bunların birsekilde hayata tutunarak alt edildiği bir film. Konusu ağır ancak bu ağırlıktan ziyade iyileşme kısımları üzerinde durulması o ağırlığın etkisini azaltıyor. Birkaç noktanın altını çizmek istiyorum.
Birincisi kişinin başına ne gelirse gelsin onu hayata bağlayan bağlar olduğunda ( dostlar, çocuk, ilişkiler, iş vs. ) kişinin iyileşmesi yavaş da olsa oluyor.
İkincisi bir kişi çocukluğunda yaşadığı kötü bir yaşantıyi anlamlandiramayabilir, ancak yanındaki yetişkinlerden uygun desteği alamadığında kendi başına halletmeye meyleder ki bu her zaman daha tehlikeli yollara götürür (rast gele cinsel deneyimler, madde kullanımı, davranışsal sorunlar vs. )
Bir çocuk ne yaşamış olursa olsun onu gerçek anlamda gören ve destekleyen bir yetişkine ihtiyaç duyar. Bu yetişkin onun bozulan güven duygularını yeniden inşa etmesine yardımcı olur.
Üçüncüsü çocukken gücünün yetmediği bir duruma büyüdüğünde bir tavır koyabilirsin, bazen bu en yakınındakileri yok saymak bile olsa.
Filme dönecek olursam eğer kızının yaşadıklarını onun söylediği yalanlar olarak görmek isteyen bir annenin kızına ne kadar zarar verdiğini ve kızının bu zarara net bir şekilde nasıl sınır çizdiğini görüyoruz.
Yazarken farkettim ki en çok istismardan zarar gören kadın dikkatimi çekmiş halbuki hafıza sorunları yaşayan diğer adamın yaşadıkları da hiç kolay değil. Siz izleyin herkes kendi kabına düşeni alır nasıl olsa.
Gönül ister ki kimse hiçbir şeyden zarar görmesin ama ne mümkün. Zarar görenlerin bu yaralarını en az acıyla sarması niyetiyle. Nefes aldıkça umut var, sadece iyi olmak değil yolumuza iyilerin de çıkması dileğiyle 💚💜