KARNE HEDİYESİ!
Okullar kapanıp yaz tatili de başladığına göre bu yazının sırası gelmiştir 🙂 Geçen hafta yazsam daha güzel olurdu lakin benim de çocuklar karne alınca malum hediye bakmaktan yazmaya fırsat olmadı. Şaka bir yana yoğun bir dönemden sonra tekrar yazmaya başlamak güzel geldi. Başlıktan da anlaşılacağı üzere birazcık kanayan yaramıza dokunacağım. Karneler ve karnelerin hediyeleri.
Her zor şeyin bitişi ya da arası kutlanmayı hakkediyordur, ancak bu kutlama ailecek olan ve herkesin keyif aldığı bir şekilde olmalıdır. Uzun bir dönemi hep birlikte kapattık deyip güzel bir yemek, ailecek yapılacak bir gezi, bazen bir piknik veya ailecek evde sinema keyfi yapılabilir.
Örnekler ailelerin alışkanlıklarına göre şekillenebilir. Urda özellikle dikkat çekmek istediğim çocuğu motive etmeyi amaçlarken onu küçük bir rüşvetçi durumuna sokan vaatlerin ne kadar olumsuz olduğudur. Son zamanlarda yaptığım görüşmelerin bir çoğunda gözlemlediğim ‘karnen güzel gelsin sana tablet alacam söz’, ‘takdir alırsan sana şunu alacam’, ‘hepsi beş olursa dile benden ne dilersen’… Şeklindeki vaatler ‘bana tablet almazsanız ders çalışmam’ a dönmüş durumda.
Çocuğun doğal süreçte yapması gereken ödev vb. sorumlulukları ulvi bir görev halinde gören aile ne yazık ki çocuğun doğal öğrenme sürecini şantaja bağlamıştır. Geçmiş olsun, bu saatten sonra bu ulvi görevi sıradan bir sorumluluk olarak görmek çocuk için ne yazık ki çok zordur. Verilen hakların alınması kadar zor bir şey yoktur, o yüzden en güzeli çocuğumuza bir şeyler vermeden önce iyi düşünelim. Zorlu süreci güzelce atlattığı için başını okşamak, sırtını sıvazlamak, kocaman bir sarılma güzel birer ödüldür, ötesi yapay şeylerdir ve çocuğu temel sorumluluklarını yapmaktan alıkoyar.
Çocuklarınızla güzelce vakit geçirmeniz dileğiyle…