Gülbahar MENEVŞE Blog

EYVAH ! ÇOCUĞUM BİRİNCİ SINIFA BAŞLIYOR…

Her birey doğar, büyür, anneden ayrışır, yeterli koşullar sağlanmışsa okula gider. Okul (kreş vb. dâhil) bir çocuğun aile dışına açıldığı ilk sosyal ortamdır. Bu sosyal ortam park, misafirlik vb. diğer sosyal ortamlardan farklıdır; kurallarının oluşu, düzenli oluşu, aile dışında bir yetişkinin önderliğinde oluşu…

Ev gibi görece kuralların daha esnek olduğu bir ortamdan okul gibi yapılandırılmış bir ortama girmek hem çocuk hem aile için zorlukları da beraberinde getirir. Evde canının istediğini yapmaya alışmış bir çocuk okul ortamında çeşitli zorluklarla karşılaşacaktır.

Birinci sınıfın okul hayatına temel oluşturması yönünden önemi büyüktür. Anasınıfının katkısı çoktur ancak birinci sınıf anasınıfından farklı olarak çocuğa akademik becerilerin verilmeye başlandığı bir dönemdir. Anasınıfına uyumu yüksek olan bir çocuğun birinci sınıfa uyumu da paralellik gösterir; ancak anasınıfından farklı olarak çocukta akademik bilgilerin öğrenilmesi süreci daha aktiftir.

Doğal olarak okulda ve evde eşzamanlı bir çalışma çok önemlidir. En ideal olanı çocuğun sınırları, kuralları ve yaptırımları olan bir evde büyüyor olmasıdır. Yemek saati, uyku saati, oyun saati vb. Uygulamada zor görünse de yapıldıkça kuralların olduğu bir evde yaşamak çocuk için daha güven vericidir.

Ancak bir şekilde yeterli kurallar oluşturulamamışsa ideal olanı çocuk okula başlamadan birkaç ay öncesinde bu düzenlemelere başlamaktır. Ancak okula başlama öncesinde böyle bir düzenleme yapılamamışsa çocuğun ve ailenin zorlanma ihtimali çok yüksektir. Olmazsa olmaz kuralları şöyle özetleyebiliriz:

*en geç akşam 9da uyumak

*her gün aynı saatte ödevin başına geçmek

*ödev yapılırken birkaç dakikayı geçmeyen kısa molalar vermek

*mola sırasında TV, tablet, telefon vb. teknolojik aletlerle temas etmemek

*ödevleri aynı yerde çok fazla uyarıcı malzemenin bulunmadığı sakin bir ortamda yapmak

*okul çantasını çocuğun kendisinin hazırlamasını sağlamak

*hafta için mümkünse misafirliğe gitmemek ya da misafir kabul etmemek, yapılamıyorsa öncesi bir saatte ödevlerini yaptırmak

*çocukların sevdikleri oyun, çizgi film vb. aktiviteleri ödevden sonraya ayarlamak

Liste uzayabilir, burada önemli olan temel ilke çocukların bir sınırı olduğu duygusunun hissettirilmesidir. Her çocuğun ihtiyacı her ebeveynin koşulu farklıdır, kimisi akşamları dinlenmeyi sabahları ödev yapmayı seçebilir. Her ne seçilirse seçilsin önemli olan bunun düzenli olarak yapılmasıdır.

Çocuklar için düzen çok önemlidir.

Çocuk doğası gereği keyifli olanı zorunlu olanın önüne koyar, hiçbir çocuğun canı çizgi film izlemek varken ders yapmak istemez ( istisnalar hariçJ)

Çocuklar çikolata varken sebze yemek istemez… Örnekler çoğalabilir, önemli olan onların çocuk olduğunu, ebeveyn tarafından çizilen sınırlara ihtiyaç duyduklarını göz ardı etmemektir. Birinci sınıf çocuk açısından olduğu kadar ebeveyn açısından da çok zordur, her ebeveyn çocuğuyla birlikte kendisi de öğrencilik yıllarına döner. Çocuğun alışma aşamasında ona eşlik etmek ciddi anlamda zorlayıcıdır, artık evdeki çoğu şey birinci sınıfa giden çocuğun etrafında dönmeye başlar. Bu tarz bir zorunluluk gereklidir aksi halde çocuğun okulla olan uyumunu bozmuş oluruz. Okuldaki kurallı bir ortamdan sonra evdeki ekstra rahatlık çocuğun okulu değil evi tercih etmesine neden olur.

Birinci sınıf, çocuğun okula yönelik sağlam temelleri atmasının önemli bir durağıdır, bu dönemde işleri biraz sıkı tutmak sizi ilk başta yıpratsa da uzun vadede rahatlatacaktır. Kurallara, düzene alışan bir çocuk birkaç ay sonra otomatik olarak yapması gerekenleri yapacaktır. Düzenin olduğu bir evde çocuklar hayata daha kolay uyum sağlarlar, canının istediğini yapılmasına izin verilmiş bir evde büyüyen çocuklar hayata uyumda ciddi problemler yaşayabilirler( uzun vadede). Her ebeveynin bu süreci kolaylıkla aşması dileğiyle…