Annelik üzerine uzun zamandır çok şey yazıldı, çizildi, çekildi. İnsanların hem çok iyi bildiği hem de üzerinde tam bir görüş birliğine varılmadığı bir kavram annelik.
En basitinden ‘doğuran mı doyuran mı’dan başlayan ve ‘çalışmalı mı çalışmamalı mı ‘diye insanların üzerinde çok düşünüp yorum yaptığı bir rol, bir yaşam biçimi.
Annelik aslında kişinin sonradan edindiği bir rol olmasına rağmen geçmişinden getirdiği izleri içinde barındıran çok karmaşık bir kavram. Sadece bebeği doğurunca edinilen bir unvan değil.
Annelik insanın ağırlık merkezinin kaymasıdır aslında. Bir bebeğin dünyaya gelmesiyle kişinin uyku, beslenme, temizlenme vb. temel ihtiyaçlarının geri plana atıldığı bir süreçtir.
Annelik aktif, işlevsel bir roldür. Bu işlev hem bebeği hem de anneyi büyütür. Annelik işlevi bir katalizör gibi iş görür, dünyayla bebeği arasında gerekli bağı sağlar.
Anneliğin bir okulu yoktur anne bunu deneyerek, görerek belki okuyarak kazanmaya çalışır.
Bir insan yavrusu için hayattaki en büyük şans dünyayla kendisi arasında sağlam bir bağ kuran, kendisini koruyup kuşatan bir anneye sahip olmaktır. Bu özelliklerin hiçbirinin maddiyatla, eğitimle bir alakası yoktur. Kişi hiçbir eğitim almamış olup maddi imkânları çok sınırlı olabilir ancak çocuğunun neye ihtiyacı olduğunu çok iyi hissedebilir.
Çoğu annede bu rol doğal seyrinde gelişir, işlevsel bir biçimde yürür; ancak bazı annelerde gerek sağlık sorunları, gerek kişilik özellikleri gerekse yaşamsal olaylardan dolayı yeterince gelişemeyebilir. Dolayısıyla bebeği ile dünya arasında uygun iletişimi sağlayamaz.
Şimdi bunları okurken diyeceksiniz ki ya annesi olmayanlar ne yapsın. O konu başlı başına bir yazının konusu olup bu kısacık alanda onun sığdırılamayacağını düşünüyorum. Burada anne dediğimiz kişi çocuğun bakımından sorumlu olan kişi. Bazen babaanne bazen anneanne bazen de aile dışından birisi olabilir. Önemli olan çocuğun ilk anlarında itibaren düzenli olarak yakınında olup bakım veriyor olmasıdır.
Son yıllarda sanal ortamlarda birçok blog veya hesap görüyoruz. Şöyle anne, böyle anne, şunu yapan anne vs. diye gidiyor. Haliyle insan sorguluyor bu kadar şey paylaşan bu kadar şey yapan annelerin yanında bizim anneliğimiz nerededir acaba diye. Birçoğuna göz attım ancak orda dikkatimi çeken şu oldu annelik doğal seyrinden çıkarılıp bir meslek gibi yaşanmaya başlanmış. İnsanlar ne kadar iyi, verimli, bilgili… vb. anne olduğunu gösterme çabasında. Annelik orda gösterilen gibi bir şey değil, gerçekçi olalım ev dışında çalışan ya da evde çalışan bir annenin o hesaplarda paylaşılan şeyleri yapabiliyor olması için insanüstü güçlerinin olması gerekirJ Ben neden yapamıyorum, ben yeterince çocuğuma vakit ayıramıyor muyum, ben yetersiz bir anne miyim… Şeklinde uzayıp giden sorular. Bu tarz hesapların içinde faydalı olan, kişiye yol gösterici olanlar da azımsanmayacak ölçüde.
Aslında yeterince iyi annenin bu sanal ortamlarda gösterilenle hiç alakası olmadığını düşünüyorum. Yeterince iyi anne çocuğunun neye ihtiyacı olduğunu bilen, anlayan, çocuğuyla eş duyum gösteren annedir. Müziğe yeteneği olan bir annenin çocuğunun müziğe yatkın olması, sportif bir annenin çocuğunun spora yatkın olması çocuk açısından güzel bir şanstır; ancak bu ekstra özellikler bir anneyi daha iyi bir anne yapmaz J
Son olarak annelik yeterince meşakkatli bir iştir, annelerimiz zihinlerini yetersizlik duygularıyla bulandırıp kendilerini değersiz hissetmesinler. Bir çocuğun temel ihtiyaçlarını giderip onu koruyup, kollamak, sevmek daha ne olsun. Annelerin yüreğine sağlık…