Uyuşuk musun sakin mi!
İki kavram üzerinde uzun zamandır düşünüyorum ve çok fazla denk geliyorum. Uyuşmak o anki mevcut hissi, durumu vs. bastırmak, yok saymak, üstünü kapatmak.
Sakinleşmek ise mevcut hissin, durumun farkında olmak ve o hisle, kalıp kendimizi ferahlatabilmek.
Somut örneklerle gidecek olursak eğer canımız çok sıkkın, ne olduğunun farkında olup olmamamız önemli olmadan negatif durumlardan uzaklaşmak adına alkol alıyoruz, rahatlatıcı (!) ilaçlar içiyoruz, saatlerce ekrana bakıyoruz, sigara üstüne sigara içiyoruz, deli gibi temizlik yapıyoruz yorgunluktan bayılana kadar, saatlerce yatakta uzanıp yatıyoruz, ihtiyacımız olmayan şeyleri alıyoruz, canımız istemediği halde kendimizi kalabalıkların içine atıyoruz, uyuşturucuları kullanmayı söylememe gerek yok adından anlaşılacağı üzre. Bazen yiyoruz sadece yiyoruz: pasta, tatlı,cips, çikolata…. Şimdi bu yazdıklarımın doğru anlaşılması için özellikle şunu belirtmek istiyorum. Yaptığımız şeyin ne amaçla yapıldığı onu uyuşturma amaçlı ya da işlevsel amaçlı kullandığimızı belirliyor. Karnımızı doyurmak vs için yediğimiz yemek uyusturmaz bizi, ancak günün stresini atmak için, biriyle tartıştığımız için üzgün olduğumuz için yediğimiz o ekstra şeyler uyusturma görevi görür. Yani her şeyde olduğu gibi burada da davranışın ne olduğunu belirleyen niyet ve yapılma şeklidir.
Devam edelim, sakinleşmek ise kendinin ve kendinde olan şeylerin farkında olarak ve o şeyleri yok saymadan , o şeylerin yine hayatında olduğunun farkında olarak kendini ( gönlünü, ruhunu, duygularını) ferahlatmaktır. Bunu da şöyle somutlastırmak isterim. Bir durum var senin canını sıkan, kızdıran vs. hisler yaratan, bu hisler gününü yaşamana engel oluyor, uykuların kaçıyor, zihnini yapman gereken işlerine veremiyorsun. Bir kenara çekiliyorsun ve kendinle kalıp düşünüyorsun, ne oldu, ne oluyor, niye böyle hissediyorum… Bunları yaparken bazen bir not defteri bazen telefonun notlar kısmını kullanabilirsin, güzel, rahatlatan bir müzik öneririm bazen bu doğanın kendi sesi de olur, kuş , yağmur, şu vs. Bunu düşünürken yavaşça ve derince alınıp verilen nefes çok iyi gelir. Bazen ufak yürüyüşler, bazen el işleri, bazen sevdiğiniz ve size huzur veren biriyle sohbet… Yaptığınızda size o sıkıntıyı unutturmayıp aksine o sıkıntının hala sizde olmasına rağmen sizi ferahlatan şeyler bizi sakinleştirir. Bazen kapının önünu süpürmek bazen bulaşık yıkamak da böyledir. Uyusturmadaki temizlikten farkı sakince, düşünerek, o durumla baş ederek yapılmasıdır.
Yaptığınız şeyin sakinleştirici bir eylem mi uyusturucu bir eylem mi olduğunu ise şöyle anlarsınız: Aradan geçen birkaç saatin, birkaç günün sonunda rahatlamış ve yolunuza devam ediyorsanız bu davranış sizi sakinlestiren bir davranıştır. Aradan birkaç saat geçtiğinde hala huzursuz, sıkıntılı ve rahatlamak için birşeyler yapma ihtiyacindaysanız o davranış uyusturan davranıştır.
Son olarak görseldeki şekerlere gelelim. İkisi de badem şekeri. İç çekirdek aynı dış kaplama farklı. Her ne kadar niyetimiz içindeki bademi yemek olsa da dış aromanın dilimizde ve vücudumuzda bıraktığı his farklı.
Canlı olarak hepimiz özünde sakin olmak, rahat olmak, dengede olmak istiyoruz. Bazen ufak değişiklikler yaparak kendimizde büyük farklar görebiliyoruz. Bir deneyin , size iyi gelen, sakinleştiren, dengeye getiren şeyleri bulmanız niyetiyle…