Balina Filmi Üzerine

www.beyazperde.com sitesinden alınmıştır.

Onu kurtarmaya çalıştım Liz, sandım ki eğer sadece onu seversem, başka kimseye ihtiyacı olmaz…

 -Sanırım kimsenin kimseyi kurtarabileceğine inanmıyorum…’

Baştan sona gerçek anlamda ağır bir filmdi, konular, duygular, yaşantı. Bir film eleştirmeni değilim nasıl eleştirilir bilmem. İnsanın olduğu şeyler ilgimi çekiyor. Bu filmi izlerken birçok duyguyu yaşadım. Ebeveyn çocuk ilişkisi, toplum tarafından dışlanmak, terk edilmek, travmayla baş edememe, geçmiş pişmanlıklar…

Filmi izleyen herkes kendince bişeyler bulacaktır, birçok konu var üzerinde konuşulması gereken, ama ben sadece birini yazmak istiyorum bu filme dair. Travmayla baş etme şekli olarak yemek yemek.

Filmin başrolündeki kişi ölümcül düzeyde obeziteye sahip, kendi başına yürüyemiyor, alışveriş yapamıyor, birçok noktada bağımlı bir diğerine. Hem insanlardan kaçıyor hem kendi duygularından. Etrafında ona yardım etmek isteyen kimse ona yardım edemiyor, bir noktada kendini cezalandırıyor. Yemek yerken keyif almıyor, sadece uyuşuyor, zevkle kendinden geçmiyor, aksine acılarını dindiriyor. Ciddi anlamda madde bağımlısı birinin döngüsüne girmiş gibi. Ve gerçekten çok acı çekiyor.  Filmi izlerken kendi kendime sanırım şimdi hastaneye kaldıracaklar, şimdi biri ambulansı arayacak , şimdi biri ona yardım edecek diye içimden geçirdim. Gerçekten o istemese ona biri yardım edebilir mi diye düşündüm ve filmin sonuna doğru yazımın başına yazdığım şu diyalog ortaya çıktı, sanki zihnimden geçenlere bir cevap gibi. Ben de kimsenin kimseyi gerçek manada kurtarmaya gücünün yetemeyeceğini düşünüyorum.  Kimseyi kurtaramayız, sadece eşlik ederiz. Filmin başrolündeki adamı kurtarmaya çalışan bir arkadaşı var, başroldeki kişi de bir zamanlar sevdiği birini kurtarmaya çalışmış, görüyoruz ki herkesin gücü ancak kendine yetiyor.

Yemek bizim en bildiğimiz, bizi en kolay sakinleştiren, bebekliğimizden tanıdık gelen bir eylem. Ve bazı insanlar ,acılar ve rahatsızlık veren diğer bir çok duygular karşısında en kolay bu alışkanlığa yöneliyor. Dolayısıyla obezite insanın hayatını birçok anlamda engelleyen ve çok yönlü müdahale gerektiren bir sorun.

Ağır bir film, karşımızdakini anlamak adına. O adamın mücadelesini izlerken çok zorlandım, eminim acısıyla baş edebileceği daha farklı şeyler deneyimleyebilseydi bazı şeyler daha kolay olabilirdi. Bir sahnede kızına dediği şu cümle gerçekten çok önemliydi: ‘ Hep iri biriydim, ama bir noktada kontrolümü kaybettim.’  Zaman zaman hepimiz kontrolümüzü kaybettiğimiz anlar yaşıyoruz, dilerim bu anlardan kolayca çıkıp yolumuza devam edebiliriz. İyiki izledim dediğim bir filmdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!