ÇOCUĞUM YEMEK YEMİYOR!!!

İnsanın gelişiminde bebeklik ve ilk çocukluk dönemleri diğer dönemlere göre tombikliğin daha kabul gördüğü, tombik olanın sağlıklı olarak kabul edildiği bir dönemdir. Yeni doğum yapmış bir annenin hele ki bu ilk deneyimiyse bebeğinin kilosuyla kendi yeterliliği arasındaki o çetrefilli ilişkisi kimsenin gözünden kaçmaz. Annenin bebeği kilo alıp etlendikçe anne bunu kendi başarısı olarak görür, bebek yeterince gelişmezse bunu da yine kendi başarısızlığı olarak görür. Toplumsal yapımız da annenin bu bakış açısını destekler. ‘Bu çocuğa sütün yetmiyor mu’dan tutun da ‘Bakmayı beceremiyor musun!’ a kadar giden eleştiriler annelerin karşılaştığı şeylerdir. Anneler bebeklerini bebeğin ihtiyacı doğrultusunda değil de kendi ihtiyaçları doğrultusunda besleme yönünde ilerler. Ne kadar çok beslersen o kadar gelişir fikri hâkimdir. Oysaki bir bebeğin ya da çocuğun yeterli beslenmesine engel olacak ( mide, bağırsak, doyma merkezi vs.)  bir rahatsızlığı yoksa o kendisine yetecek kadar yiyeceği yemeye programlanmıştır. Bebek doğal sürecinde vücudunun ihtiyacını bilir, ihtiyacı olanı talep eder, ihtiyacı olanı alınca da bırakır. İlk zamanlar edilgen konumda olan bebek bazen kusmalarıyla fazla olanı çıkarır. Bebek büyüyüp ilk çocukluk dönemi dediğimiz döneme gelince ( okul öncesi ve daha öncesi) direnci de büyür. Yemeyi reddeder. Bu çok sevdiği bir yiyecek de olabilir. Bir gün çok severek yediğini bir gün hiç yemediğini görürsünüz.

O zamana kadar her şeyin yolunda gittiğini gören ailede bir panik başlar, bu çocuk yemiyor diye. Zaman zaman çalıştığımız birime ( çocuk psikiyatri polikliniği) bu tarz çocuklar getirilir. Çocuğum yemek yemiyor, der anne. Çocuğun kilosu, boyu, diğer gelişim basamakları yaşıyla uyumlu görünür. Annenin panik yaptığı gibi bir durum olsa çocuğun gelişiminde de bir gerilik gözlememiz gerekir. Konuşmalar sırasında fark ederiz ki aslında çocuk yemek yemiyor değil annenin yedirmeye çalıştığını yemiyordur.

Bazen sorarım çocuğunuz ne yer? Şöyle yanıtlar gelir:

Hocam hiçbir şey ağzına koymuyor, sadece pilav yer, makarna yer, hamburger, döner… Bu liste uzar gider 🙂 Aslında çocuk sevdiğini yiyordur seçici bir şekilde yiyordur. Aileyle yapılan görüşmede ailenin de çocuğunun bu seçme davranışlarını garip bir şekilde desteklediğini görürüz.

-Hocam yemek yaptım yemedi.

 Peki, siz ne yaptınız.

-Aç kalmasın diye patates kızarttım😁

Ben olsam ben de yemem 😁 Çocuk burada kendi krallığını ilan etmiştir.

Annelerin yumuşak karınları genelde çocuklarının yemek yemeleridir. Bir anne çocuğunu besleyebildiği oranda kendini iyi bir anne hisseder. Bazılarında bu durum çok abartılıdır. Bütün dünyaları çocuklarını beslemek üzere gelişmiş anneler vardır.( Bunu ayrıca yazmayı düşünüyorum.)

Çocuklar ailelerinin nabzını çok iyi tutarlar. Bazen çok sakin bir çocuk gelir. Hiç sorun çıkarmayan, her denileni hemen yerine getiren, akıllı uslu. Orda da fark ederiz ki çocuk yemekte direniyor.

Aslında çocuk doğası gereği meydan okur, herkesin seçtiği alan farklıdır, yemekte meydan okumak aile için çok yıpratıcıdır.

Çocuklarının yemek yememesi onları inanılmaz üzer.

Hepimizin dönem dönem yaşadığı bir durumdur. Ancak bazı çocuklar ciddi bir rahatsızlıktan ötürü yiyemezler. O bizim alanımızın dışında olduğu için ona yer vermiyorum. Çocuklar yemek konusunda biz yetişkinler gibi değildirler. Sürekli yedikleri değişebilir.

Çocukların yemek yememeleri konusunda ailelere söylemek istediklerim şunlar :
* Yemek konusunda inatlaşmayın

*Mevcut yemeği yemediğinde ona seçenek (patates, makarna vs.) yaratmayın

*Birkaç saat aç kalmasında sıkıntı olmadığını hatırlayın

* Yeni şeyleri faklı ortamlarda özellikle yaşıtlarının bulunduğu ortamlarda verin.

*Her çocuk arkadaş ortamında gaza gelmeye müsaittir 🙂

Sevdiği yiyecekleri verecekseniz şöyle bir yol izleyin:

Bu fasulyenin tadına baktıktan sonra makarnanı yiyebilirsin. Genelde çocuk direnecek, yemeyecek,  ağlayacak ama siz sakin olun. Hiç paniklemeyin. Sizin sakinliğinizi görüp ve hiçbir şeyin değişmediğini fark ettiğinde yiyecektir.

Son olarak bunun geçici bir durum olduğunu unutmayın. Çocuğun yanında ya da duyabileceği bir yerde bunu yemiyor demeyin.

Yemek konusunda hassasiyetinizi göstermeyin.

Herkese kolaylıklar diliyorum…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!